4800dfsdfsdfsd3285df2323232dfsdfsdf1691472329
2748dfsdfsdfsd7474df2323232dfsdfsdf1691388506
2748dfsdfsdfsd7474df2323232dfsdfsdf1691388506
3226dfsdfsdfsddf2323232dfsdfsdf
Makefile nedir? Gündelik hayatta kullanımı.
Az önce bir video izlerken (https://www.youtube.com/watch?v=NLwA8FZBidk) Makefile kullanımı ile ilgili bir örnek gördüm ve uzun zamandır aradığım şey olduğunu fark ettim. Hem de çok uzun zamandır bildiğim make komutu ile yapıldığını görmek ayrı bir utanç kaynağı oldu.
Sorun nedir? Şimdi diyelim uygulama yazdınız. Sonrasında uygulamayı başlatmak ve durdurmak için komutlar yazdınız. Bunları start.sh veya stop.sh diye dosyalara koyabilirsiniz. Sonra başka bir ihtiyaç oluyor, örneğin restart.sh yazmak gerekiyor. Falan filan derken ortalık shell script çöplüğüne dönüyor. Bunun yerine bir Makefile hazırlayıp içine kullanmak istediğiniz komutları yazıp daha sonra bunları make komutu yardımı ile çağırabilirsiniz.
Bu işlem gcc veya C/C++ compile edenler tarafından son 300 yıldır kullanılıyor. Zamanından o kadar karmaşık bir şekilde yazılıyordu ki bu zamana kadar kullanmak aklıma gelmemişti. ( dökümantasyon )
all: build build: docker build --tag="cast/ansible" run: docker run -it cast/ansible
şeklinde yazacağınız bir Makefile ile build ve run komutlarını tanımlamış oluyorsunuz. Daha sonra komut satırından
$ make build $ make run
şeklinde çağırmak mümkün olacak. Hadi güle güle kullanın.
MacOS Sierra Üzerinde NTFS Kullanmak
8 Yıldır kullandığım mac’i formatlayıp yeniden kurduktan sonra yıllar önce çözmüş olduğum sorunları yeniden çözmek zorunda kaldım. Bugün çok basit olarak harici diske dosya kopyalamak istediğimde sistemin buna izin vermediğini fark ettim. Uzun uzun düşündükten sonra heeeee dedim ntfs zımbırtısı yüzünden herhalde diyerek sorunu çözmeye çalıştım.
2 saatlik çalışma sonunda dosyaları kopyalamayı başardım. Siz de uğraşmayın diye veya yıllar sonra bir daha başıma gelirse internette aramak yerine kendi siteme bakayım diye buraya yazıyorum.
İşletim sisteminlerinin bir diske erişmesi için o diskin sisteme bağlanması gerekmektedir. Bu işleme ingilizcede mount deniyor. Türkçede de birşey denmesine gerek kalmamış çünkü windows denilen meret USB’den birşey takınca büyük ihtimalle görüyor. Siz de üzerine çift tıklayarak diske erişiyorsunuz.
İşletim sistemleri dosyaları fiziksel disklerde saklamak için belli yöntemler kullanıyorlar. Buna format deniyor. Zaten bilgisayara format atmak da buradan geliyor. Format atmak aslında diski yeniden formatlamak yani içindeki herşeyi sil ve diski ilk haline getir demek. Neyse NTFS de bu formatlardan biri. Microsoft’un NT işletim sistemi ile hayatımıza soktuğu format nedense tüm harici disklerde standart haline gelmiş durumda. Sanırım NTFS ile dosya yazmakta bazı sorunlar olduğu için işletim sistemlerinde standart olarak bulunmuyor. Sadece windows’da standart geliyor. Bu nedenle MacOS’da NTFS diski okuyabilirsiniz ama yazamazsınız. Yazabilmek için OSXFUSE + NTFS-3G diye bir programa ihtiyacınız var. İşte şimdi bunu nasıl çözeceğimizi anlatacağım. İngilizce okurum diyorsanız buradan da okuyabilirsiniz.
Öncelikle bilgisayarınızda brew denen program yüklü olması lazım. Brew ile aşağıdaki komutları çalıştırın
brew install ntfs-3g
Bu komut bende bazı hatalar verdi ve brew cask install osxfuse komutunu da çalıştırmam gerekti.
Şimdi bu aşamadan sonra iki seçenek var elimizde ya ben her seferinde kendim elle bir komut yazarım diyeceksiniz ya da yok lan ben ne yazayım sistem kendisi otomatik yapsın diyeceksiniz. Ben ikincisini dedim. Bu durumda siz harici diski her taktığınızda sistem otomatik olarak ntfs-3g ile diski yazılabilir yapacak. Bunun için işletim sisteminde /sbin/mount_ntfs adresinde bir dosya bulunuyor. Siz diski her taktığınızda bu komut çalışıyor.
NTFS-3g ile birlikte mount_ntfs dosyasının da uygun bir versiyonu geliyor. Yapmanız gereken orjinal dosyayı bu yeni versiyon ile değiştirmek. Amaaaa bu iş bu kadar kolay değil. Çünkü işletim sistemi kim olursa olsun bazı dosyaları değiştiremezsin diye bir kural koymuş. Tabi ben bir iki defa denedim ve Operation not permitted hatası aldım.
Eeee çözüm ne onu anlat dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi Mac’i kapatın. Sonra Command-R tuşlarına basılı tutarak tekrar açın. (Kaynak) Sizi recovery ekranına alacak. Bu ekranda tepedeki utils menüsünden Console seçeneğini seçin ve console ekranı açılsın. Bu ekranda işletim sistemine raaat ol kardeş ben birşeyler yapacağım demek gerekiyor. Bunun için aşağıdaki komutu çalıştırıyoruz.
csrutil disable
Sonrasında sırasıyla aşağıdaki işlemleri yapıyoruz.
cd /Volumes/Macintosh\ HD/ mv mount_ntfs mount_ntfs.orig ln -s /usr/local/sbin/mount_ntfs . csrutil enable
sonrasında restart ve bana bir dua edin. Çalışmazsa kesin birşeyi yanlış yapmışssınızdır. Yorum yazın bakalım.
Öptüm. Bye.
5 dolarlık sunucular
Ben birkaç yıldır Amazon Web Servis (AWS) üzerinden sunucu kiralıyordum. Amazon çok esnek olmasının yanında ufak işler için biraz pahalı. Onun için geçen gün ucuz hosting alternatiflerini inceledim.
Ben şimdilik ayda 5 dolar verecek şekilde ufak bir hosting almayı planladım. Kendi yaptığım ufak yazılımları koymak ve gerektiğinde VPN olarak da kullanmak için bir server arıyordum.
Bulduklarım şunlar;
Godaddy; Yıllık 50 dolar gibi bir fiyat ile 5 doların da altında bir fiyatı var. Bunun karşılığında 512 MB ram, 1 CPU ve 20 GB disk alanı veriyor. Godaddy domain konusunda iyi olsa da ben hosting konusunda pek güvenemedim.
DigitalOcean; Godaddy ile aynı şekilde 512 MB ram, 1 CPU ve 20 GB disk alanı veriyor. Fiyatı da aylık 5 dolar. DigitalOcean ruby on rails konusunda çok çalışan bir firma. Tercih edilebilir.
BlueHost – Shared Prime; BlueHost yıllardır ucuz olması ile öne çıkmış bir firma. Ben zamanında sınırsız alan verdiği için bir hosting almıştım ama o kadar yavaştı ki kapatıp kaçtım. Yine hız konusunda çok iyi olacağını düşünmüyorum.
RailsPlayground – Developer Paketi; Yine 5 dolarlık bir paketi var ama sadece development ve çok ufak işler için kullanın dediği için hoşuma gitmedi.
1and1.com; Bunlar uygulama kurmak için değil ama wordpress web sitesi kurmak için güzel bir ortam vermişler. Özellikleri güzeldi ama cpanel vermiyorlardı. O hoşuma gitmedi.
Linode; Ayda 5 dolara 1 GB ram, 1 CPU ve 20 GB disk alanı veriyor. Diğerlerine göre çok avantajlı. Benim tercihim bu firmadan yana oldu. İnternetten biraz araştırdım özellikle destek konusunda çok başarılı bir firma demişler. Hoş son yıllarda bazı sorunları olmuş, hatta bazı sunucuların hacklenmiş falan. Fazladan 512 MB ram için risk almaya değer dedim.
Linode Deneyimi
Siteye üye olup 5 dolarlık paketi seçip kredi kartı bilgilerimi verdikten sonra benden kredi kartının fotografı ile kimlik kartımın fotografını istediler. Sanal kart ile aldığım için mail atarak bunu belirttim. Bana banka üzerinden bir ekran görüntüsü ve kimlik bilgilerini gönder yeter dediler. Dedikleri gibi yaptım ve sistem anında açıldı.
Bir kontrol paneli var. Üzerinden bir imaj seçerek (işletim sistemi seçiyorsunuz) sunucuyu açıyorsunuz. Sunucu üzerine otomatik olarak disk falan kendi ekliyor. Sonra sunucu çalışmaya başlayınca size root yetkileri ile sunucuya erişim veriyor. Ondan sonra artık ne istersen yapabilirsin. Ben docker kurmayı denedim ve çalıştı.
Hız olarak şimdiye kadar bir sorun yaşamadım. Bazen console donuyor ama bu sorun benim internetimden de kaynaklanıyor olabilir. VPN olarak kullanılabilecek durumda. Onun ayarlarını yaptığımda belki nasıl VPN yapıldığını yazarım.
İlk Yazım
Sene olmuş 2017. Bu saatte ilk blog yazısı mı yazılır diyebilirsiniz. Daha öncesinde (yaklaşık 12 yıl önce) internette blog ne demek diye sözlüklere bakıp sonrasında ilk websitemi kurup yazmaya başlamıştım. Sonra iş güç derken önce ayda bir sonra 3 ayda bir derken yılda bir ve sonrasında son 3-4 senedir hiç yazı yazmamıştım. Sonra virüs mirüs derken siteyi toptan sildim ve sıfırdan yeni bir site açtım.
Bir şeylere yeniden başlamak gerçekten çok zor geliyor. Şu siteye baktıkça herşeyi yeniden yapacak vakti nereden bulacağım diye uzun uzun düşünüyorum. Değişime insan kendinden başlaması gerekir diye düşünüyorum. Ben üşenirsem başkalarından birşey yapmasını bekleyemem. Bir de benim hep inandığım birşey vardır; yapmak istemiyorsan bile ufacık bir kısım yaparak başla, o ufak parçalar bir süre sonra hem zevkli hale gelebilir, hem de bir bakmışın yapmak istemediğin şey bitivermiş.
Aslında yeni bir blog yazmaya başlamak için çok nedenim var. Çünkü çok kısa zamanda hayatımda çok fazla şey değişti ve artık eski hayatımı değil yeni hayatımı yaşıyorum. İnsanlar siteme girdiğinde artık yeni şeyleri görsün.
“Ben kimim” sayfasını bile sildiğim için önce kısaca kendimden bahsedeyim. Mühendis kafalı olmamak için uğraşan ama içten içe “kafayı bilgisayara gömüp başka birşey ile uğraşmamak ne güzel lan” diyen, aynı zamanda bilgisayara bağlı bir hayatım olmasın diye 2 sene uğraşıp, kendini bir nebze özgürleştirmiş biriyim.
Paramı bilgisayardan kazanıyorum. Okumayı ve öğrenmeyi sevip, yeni birşey öğrenmediğim günlerde rahat uyuyamayan biriyim. Masamda sürekli bir defter kalem ile sonrasında hiç dönüp bakmadığım notlar alırım. Defteri de ozalitçiden kendim yaptırıyorum. Piyasadaki defterlerin sayfaları çok ince olduğu için kullanmayı pek sevmiyorum.
Muhtemelen kimsenin okumayacağı ilk yazıma burada son veriyorum. Buna bir resim bulup hemen paylaşıyor olacağım. Şimdiden vatana millete hayırlı olsun.